Translate

27 Aralık 2014 Cumartesi

KARTEPE

sene 2013 kurban bayramı sevdiğim gelmiş bayram için bir yerlere  kaçarız diye plan yaptık ama çat kapı yapıcaz o planı neyse aşkım geldi ama aksilik olucak ya araba conta yakmış duman dumana eee dedik tamirciye götürdük abi nedir şöyle böyle dedi 1800 tl ye yaparız hallederiz dedi yapıcak bir şey yok verdik 3 gün dedi 15 günde anca aldım. yani anlayacağınız keyif kaçtı yapıtığımız planlar suya düştü  desek te inanmayın allah razı olsun bir abimize telefon açtım kiralık araba filan saçmalama gel al arabayı dedi gitti abimiz bizi banka gm si zannetti jiip verdi aman abi ne yaptın korkma gazlı dedi.....:):):):):) evet gezi başlarrrrrrrrrrrrr. 
 

   
           SAKLI CENNET

işte burası saklı cennet diye geçiyor.. İnsan düşünmüyor değil her kez den uzak yanına aşkını, sevdiğini almışsın dilediğin gibi istediğin gibi mutlu mesut yaşamayı düşünmüyor değil insan .....:)
Saklı cennetten çık tık yola doğru kartepe ye ya ne tepeymiş çık çık bitmiyor. sanki bütün gün tepe çıktık neyse yağmur başladı sis bastı tepenin sonu vardık sonunda  neyse kapıda bi bekçi daha kar da yağmamış içeri giricez abi  giriş kişi başı 50 tl cik dedi dedim otelde kalmıcaz zaten sadece giriş dedi eee içeride ne var dedim abi yeşillik falan dedi :):):)
ulan sanki otlamaya geldik iii bari görülcek bir şey yoksa dedik ve döndük.
dönüş yolunda ufak şelaleyi gördük
hava çok ama çok soğuuuuk.




 
 
 

dönüş yoluna devam ederken yol kenarların da çok salaş ve bir o kadar güzel bir çok yer var yemek  için biz  de çok acıktık ve biraz da aşk tazelemek için bir tanesi girdik eski köy evi misali şömünede var güzelcene karnımızı doyurduk sonra çayımızı kahvemizi içtik şömine karşısında deymeyin keyfimize.



 
 
 
 
ARABA BOZULDU, AMA İNANIN İNSANIN SAĞLIĞI YERİNDE OLSUN YANINDA SEVDİĞİ OLSUN TİRİLYONLUK ARABA YANSA NEYAZAR BEN BUGÜN YANIMDA BANA SIÇAKLIĞINI SEVGİSİNİ BENİMLE PAYLAŞTIĞI İÇİN AŞKIMA SONSUZ TEŞEKKÜR EDERİM. BİR ÖMÜR YANIMDA OLMAN DİLEĞİMLE SENİ SEVİYORUM AŞKIM.

6 Aralık 2014 Cumartesi

DOSTLARIMLA GEÇEN MÜTHİŞ BİR GECENİN ÖYKÜSÜ


 DOSTLUK UNUTULMAYACAK KADAR GÜZEL VE SADECE ENDER   İNSANLARLA YAŞANACAK KADAR ÖZELDİR.



Evet dostluk hakkında bilgi vererek başlayalım yazımıza ve benim gerçek dostumdan, ve de eşinden bahsedeyim çok çok eski olmasada 12 yıllık dostum Baybars namı değer baby carlito eşi duygu canım kardeşimle de 7-8 yıl oldu galiba sanırım pot mu bilmem kızmıyacağını :) düşünerek yazımıza odaklanalım.
Kardeşim beni ve aşkımı ataşehir de namı değer tadı ve lezzeti mükemmel olan köz kanata davet ettiler. Güzel, tek kelimeyle mükemmel bir yemek oldu çok çok teşekkürler. Hem yeni aldıkları evlerini kutladık, hem de iphone 6 larını hahahaha :). Bizim baby ya masaya gelen yemeğin haddi hesabı yok burada yazarak milletin ağzını sulandırmayayım da .........  yok yoktu okadar söyleyeyim. Yedik, içtik ............... yok yok düşündüğünüz gibi değil eğlendik. Hepimizin yüzü gülüyordu.



İşte bunlar da baby le benim hayat arkadaşlarımız, sevdiklerimiz, can dostlarımız. İnşallah hep bu şekilde gülerler ve gene inşallah biz onların yüzlerini hep güldüre biliriz. Onlar varsa bizler varız, onların yüzleri gülerse bizim de yüzümüz güler.
 

Bu da benim meleğim, aşkım, gülüm, sevdiğim hep hayatım da ol hep yanımda benimle ol .


 Neyse yemek bitti yemeğe bir arkadaşımızı ve eşini de davet ettik ancak işleri vesilesi ile gelemediler. Yeni evlendiler ve onlara  çay, kahve içmeye gittik ama baby le benim kafa güzel ben kuyu ya taşı attım onlar da taşı çıkarmaya çalıştılar.  Durur muyuz herkesin   kanına girdim Giritlinin yerine gittik gece gece gelsin rakılar, çalsın buzikiler oynansın  sirtakiler. Bakın daha sonra ne oldu.

Baby ve eşi öyle yılan dansı yapmalar mı dersin koca koca adamlar gerdan kırmalar mı dersin.

Herkes bir yerler de el şaplatmalar, öyle kalçayı yandan atmalar hakkını vermek lazım kadın herkesi oynattı. Mekan 10 numara 5 yıldız sahne mükemmel, biraz küçük ama samimi bir ortam var.
Kardeşim ümit ve eşi oğlum kaç kez söyledim sen ne efesin ne yunansın len sen safkan bi arnavutsun, yok öyle eşine efe dansları falan neyi kanıtlıyorsun yürü be valla çok eğlendik.

güzel insanlar canlar allah mutluluğunuzu bozmasın. Hep mutlu olun  herşeyin en iyisine sahip olun ölene kadar dostuz. Dostluğumuz hep daim olsun hiç çıkar olmasın aramızda, kötülük olmasın, para, pul, kötülük, hainlik olmasın aramızda hep iyi düşünceler ve dostluk olsun iyi günümüzde olduğumuz gibi kötü günümüzde de birlik te olup birbirimize destek olmaya devam edelim hep dost kalalım. Sen ve eşin benim, bizim kardeşimizsiniz.

Şapşalım baby ümitten gördü kıskandı bizimkinde de az  totoşluk var kıçı kırmalar.

Burada da artık gecenin ilerleyen saatlerin de kafaların en azından erkeklerin kafanın güzel olduğu ve eşlerin de mecburiyetten göbecikleri attığı uzun zamanda biriktirilen içimizdeki kurtlar dökülmeye başladığımız anlar. Her zaman mutlu olmak gerek insan sevdiklerinle geçirdiği zamanın nasıl geçtiğinin farkına bile varmıyor. Bir baktıkki  gece bitti insan hiç istemiyor doslarınla beraberken o anların bitmesini.
HER ŞEY İÇİN ÇOK TEŞEKKÜRLER ARADA SIRADA BUNUN TEKRARINI YAŞAMAK DİLEĞİMLE................ :):):):):):):):):):):):):):)
 
Son olarak arkadaşım Ümit güzel ve özel bir site kurdu ihtiyacı olan ve kaliteli alışveriş yapmak isteyen varsa muhakkak bakması lazım bir site http://www.enhesaplipazar.com/ iiii alışverişler. 

 
 
SEVGİLİ DOSTLARIM:

NAZİK OLMAK İÇİN, BİR GÜLÜMSEME BEKLEMEYİN.
SEVMEK İÇİN SEVİLMEYİ BEKLEMEYİN.
BİR ARKADAŞIN DEĞERİNİ ANLAMAK İÇİN,
YALNIZ KALMAYI BEKLEMEYİN.
ÇALIŞMAYA BAŞLAMAK İÇİN,
EN İYİ İŞİ BEKLEMEYİN.
ÖĞÜTLERİ HATIRLAMAK İÇİN,
DÜŞMEYİ BEKLEMEYİN.
DUA'YA İNANMAK İÇİN,
ACILARI BEKLEMEYİN.
YARDIM EDEBİLMEK İÇİN,
ZAMANINIZ OLMASINI BEKLEMEYİN.
HAYAT TA GERÇEK DOSTLARINIZ OLSUN ....
ÖZÜR DİLEMEK İÇİN,
DİĞERİNİN ACI ÇEKMESİNİ BEKLEMEYİN.

NE DE BARIŞMAK İÇİN, AYRILIĞI BEKLEMEYİN,

ÇÜNKÜ NE KADAR ZAMANINIZ VAR BİLMİYORSUNUZ.

15 Kasım 2014 Cumartesi

KAR İLE GELEN MUTLULUK BEDAVA


 

KAR İLE GELEN MUTLULUK

Sizce hayat ne, neden bu hayatı birilerinin istediği gibi, yada kendi isteğimiz dışında yaşamak zorun da bırakılıyoruz. Ya cesaretimiz yok yada istemiyoruz. Neden korkuyoruz bu hayata başlarken, hiç bir şeyimiz yoktu insanın yaşaması için sizce paraya mı. şana şöhrete mi, mala mülk emi, yoksa mutluluğa, sevince, sevdikleri insanlara, sağlığa mı, ihtiyacı var. Neden biz bu ihtiyaçları hep abartıyoruz ve istediğimiz hayatı ya elimizin tersin le itiyoruz yada ileri yaşlılık tarihlerine itiyoruz. bakmayın bana bende onlardanım kendimi kapamışım dört duvar arasına 3 m2 alanda koskocada olsa benim ufacık İstanbul da, ufacık dünyamda yaşıyorum bir şeyleri biraz geç fark etsem bu hayatın bu şekil de gitmiyeceğini de neyse felsefeye gerek yok... aşağıdaki resim 1 saat yağan kar yağışından bile çok ama çok mutlu olan bir çift insanın resimleri anlatmak istediğim kısacası buydu bu duyguları para ile satın alamazsın. BEDAVA..........

sene 2012 dışarıda deli kar yağıyor sevdiğim bana dedi ki hadi belki de çocukluğumuzda yapamadığımızı şimdi yapalım saat yalan  söylemek gibi olmasın 10 yada 11 site ben beyaz karlar altında öyle bir kar yağıyor ki bu kadar beyaz temiz bir beyazlık daha önce görmedim çıktık sitenin arka bahçesine çocuklar gibi eğlendik....


  1. biz eğlenmeye başladık gülücükler kahkahalar peşi sıra site sakinleri sanki bizi kıskanmışlarcasına yavaş yavaş dışarı çıkıp kartopu oynamaya kardan adam yapmaya başladılar. yavaş yavaş dedim ama sitenin her köşesinde birbirine o can acıtmayan beyaz temiz duyguları içeren topu birbirlerine atıyorlar her teraftan kahkahalar ne kadar güzel ne kadar keyifli.... 



şapşal kıvırcığım sözde bana poz verecek basket sahasının tellerine dayandığı sırada böle bi kare çıktı ortaya teldeki bütün karlar benim şapşalımın kafaya düştü dedim ya beyaz olsun, temiz olsun, hafif olsun her sırtımıza üstümüze başımıza düşün kar gibi olsun insan başka ne ister ki demi


bizimki dedim ya çocukluğunu yaşamamış sanki sitedeki veletlerle başladı kar savaşına kızım yapma desem de dinletemedim sen onların performansına yetişemezsin onlar çocuk onların enerjisi de gücü de tükenmez desem de nafile bizim ki 1 kişi onlar 3-4 kişi haşatını çıkardılar kaçmaya çalıştı düştü kalktı güldü elleri dondu üşüdü ama keyifli bir savaş keyifli işte ötesi yok ...
sitenin arka bahçesi kar yağıyor bütün pislikleri , kötülükleri , çirkinlikleri , örtüyor hiç yokmuşlarcasına bir görüntü bırakarak her tarafı ben beyaz ediyor her insan beyazı sever beyazın verdiği dinginlik güven duygusunu sever hatta inanın herkezin bildiği gibi saatlerce bencere karşısında oturup bıkmadan usanmadan seyrede bilirsiniz. hele birde evinizde şömine varsa önüne geçersiniz elinizde bir fincan kahve yemede yanında yat ohhhhh mis demi...


her şey o  kadar güzel ki hayat hep böyle olsa demi beyaz temiz yanınız da sevdiğiniz insan kötülüklerin olmadığı bir yer olsa  mutlu olsak gülsek eylensek .hayal mi rüya mı acaba yada gerçekten  ilerleyen zamanlar da yapabilecek miyim bu düşüncelerimi inşallah...

8 Kasım 2014 Cumartesi

BODRUM BODRUM BODRUM



Halikarnas Balıkçısı, Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın sözleri karşılar sizi son virajı dönüp, Bodrum Kalesi’ni görmeden az önce…

Kimine göre “beyaz badanalı evleri ve gece hayatıyla bilinen güzel tatil beldesi”, kimileri için “ruhunu bırakıp döndüğü büyülü ortam”, bazıları için “kesinlikle bir tatil yöresinden de öte, bağımlılık yapan bir yaşam biçimi…”
Büyük kentlerin keşmekeşinden kaçıp yerleşenler için en dikkat çekici yanı, hayatın burada daha yavaş oluşudur… koşturmazsınız, yetişmeye çalışmazsınız, savrulup gitmezsiniz… hayat sizi yormaz Bodrum’da… 















Tepelerden baktığınızda deniz ve gökyüzü öyle bir uyum içindedir ki, maviyi tekrar keşfedersiniz. Su altı dünyasının bilinmezleri, tarihin kokusu, palmiyeli yollar, narenciye bahçeleri arasındaki patikalar, yelken keyfi ve size sunacağı daha bir çok rengiyle Bodrum’da hayata daha farklı bir gözle bakabilir, daha sıkı sarılabilirsiniz…

 



Yaz aylarında kalabalıktan bunalsanız bile sığınacak sakin bir koy, doğayla baş başa kalabileceğiniz bir köşe mutlaka bulursunuz.


Arabayla Bodrum'a gitmiş olanlar belki benim hissetiklerimi hissetmişlerdir zaman zaman.  Milas’tan sonra tepe saymaya başlarsınız, geldik geliyoruz o büyüleyici maviye diye.

Her tepeyi inerken 'biraz daha yaklaştım' diye düşünerek.  Sonra birden Güvercinlik koyu belirir tepelerin ardından. Dünyanın hiçbir yerinde olmadığına inandığım bir mavidir o. Insanin içini bir heyecan kaplar.


Artık yaklaşmışsınızdır.  Hayran hayran baka baka ilerlersiniz, ta ki o en son tepeye gelene kadar. Birdenbire gözünüzün önünde eşsiz bir maviyle beyaz denizinin ortasına Bodrum Kalesi beliriverir. Aşık olmuş gibi bir hisse kapılırsınız o an, içinizi sonsuz bir mutluluk kaplar. 



Kalabalıktır sokakları, hatta bazı koyları.  Ama o canlılık bile bir başka güzellik katar Bodrum’a.  Başlarsınız gezmeye koy koy. Bitez, Kargı, Karaincir, Akyarlar, Turgut Reis derken güneşin batışını izlersiniz Gümüşlük’te.  
 Başka bir gün Torba, Türkbükü, Yalıkavak’tır güzergahınız. Bazen bunalırsınız kalabalıktan ama dar yollarla ulaşılan bir sığınacak koyu olmuştur hep benim gittiğim yıllarda.  Yazın en sıcak gününde bile o serin sular kucaklar sizi. Düşünürsünüz, ‘ne mutlu bana buradayım ve bu cennette on günüm daha var’ diye! Ama neden olmasın bir ömür bu cennette..Bazen şans sizledir ve kendinizi bir teknede bulursunuz, o akvaryum gibi suların ortasında. Havuz değil de denizde olduğunuza inanmakta güçlük çekersiniz. Sudan çıkmak istemez canınız. güneşin başına bakmaya, denizin nemli nemli iyot kokusunu içine çekmeye , dalgaların sahil vururken çıkardığı sesi dinlemeye , zaman zaman kendinle baş başa kalmayı , sahilinde yavaş yavaş adımlarla sakin sessiz sevdiğin kolunda yürümeyi , kim istemez ben bunu istiyorum issssssstiiiiiiiiyoooooooooruuuuuuuum...







Bodrum'un Bilinmeyen Yönleri 
Hangimiz sevmeyiz ki Bodrum’u? Sakin masmavi denizi, eşsiz manzarası ve tabii ki hayranlıkla tek tek iç geçirdiğimiz evleri...Bembeyaz evlerin, mavi kapıların görsel şenliği bir yana aslında hepsinin çok mantıklı birer sebebi var. Beyaz renk o sıcak havalarda evin daha serin olmasını sağlıyor hatta California'daki Berkeley Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, eğer tüm evlerin çatıları beyaza boyanırsa, dünyadaki ısı artışı azalıyor ve dünyaya bir katkıda bulunuyor. Mavi kapılar ise tamamen akrepler için... Akrep mavi rengi ateş olarak algıladığı için evlere giremiyor. Dışarından bu kadar güzel gözüken evlerin sırrı işte burada yatıyor. Bodrum evleri üç tipe ayrılıyor. Musandıralı, Kule Tipi ve Sakız Tipi. Biz en çok Sakız Tipi evlere rastlıyoruz, onun kökeni de tabii çok eskilere M.Ö 3000 yıllarına kadar uzanıyor.Bodrum’u uzaktan izlerken bu detayların hiçbirini düşünmesek de zamanında burada yaşayan ve bu kültürü topraklarımıza taşıyanlar düşünmüş. Asıl şaşırtıcı olansa kökeni Brezilya’ya dayanan Begonviller... Evet, onlar çok arsız, onlar çok muhteşem. Bizdeki adı ise Gelin Çiçeği... Belki de o eşsiz beyaz Bodrum Evleri’nden aşağı doğru süzülürken bir gelini andırdıkları için olsa gerek adını Gelin Çiçeği koymuşlardır, kim bilir.
çünkü evlerin bodrumunu çağrıştırmıştı. Karanlık, rutubetli  küf kokan bodrumları. Öğrendim ki, aksine Bodrum, güneşi, denizi, doğası ve tarihi dokusuyla küf değil keyif kokan, dahası istek, neşe, sevinç, afiyet, sağlık, hoşnutluk ve huzur veren bir yer.

26 Eylül 2014 Cuma

BODRUMU VE ÇEVRESINI ANLATAN GÜZELBİ YAZ; ALINTIDIR.

BODRUM 
Bodrum şehir girişindeki meşhur tabela;
Şüphesiz Halikarnas Balıkçısı'nın Bodrum büyüsü, çoğu kişinin olduğu gibi tepeden kale ve marina manzarasıyla karşılaştığında başlıyor.



BODRUM
Yokuş başından Bodrum manzaras
Muğla'da bulunduğu yer
Muğla
Bodrum, Muğla'nın bir ilçesi ve kuzeybatısındaki bir yarımadası. Diğer tatil beldelerinden farklı olarak tek bir merkeze kurulu değil. Yarımadanın her köşesi size farklı bir tatil deneyimi sunan farklı merkezleriyle ünlenmiş durumda. Tabi ki ana merkez, yani Bodrum'un kendisi, yukarıda Halikarnas Balıkçısı'nın tepeden görünüşüne aşık olduğu güney körfezi içinde yer alıyor ve yarımadanın kalbi özellikle gece hayatı konu olduğunda burada atıyor.

Şimdi merkezden başlayarak bölge bölge kısa bilgiler vererek devam edeceğim. Öncesinde bölgelerin buluduğu yerleri gösteren haritayı incelerseniz takip etmesi daha kolay olur:
Bodrum bölge haritası
Bodrum'u gezmeye başlamadan önce gittiğiniz her yerde en fazla üç katlı, düz çatılı, begonvillerle süslenmiş bembeyaz evlerden başka binalar görmediğinize şaşırmamanızı size hatırlatmak istiyorum.

Bodrum Evleri

BODRUM 


Bodrum merkez haritası
Otobüs garının merkezin tam kalbinde olmasından ötürü ulaşım için bu yolu seçenlerin ilk durağı ister istemez Bodrum'un merkezi oluyor. Gardan Cevat Şakir Caddesi üzerinde dümdüz aşağı inerseniz kendinizi Bodrum Kalesi'nde ve harika marina manzarası içinde bulursunuz. Bodrum marinası şehrin diğer tarafına kıyasla daha yeni ve tabi ki daha kalbur üstü insanlara hizmet veriyor. 


Marina'da dükkanlar
Marina'ya giderken sağda Liman Köftecisi'ni göreceksiniz. Mutlaka vakit ayırıp bir liman köfte yiyin.

Marina'da Liman Köftecisi
Marina'da keyifli bir yürüyüş yaptıktan sonra kaleye geri dönerek şehrin turistik eski tarafına geçebilirsiniz. Ama öncesinde kale ile ilgili bir kaç bilgi (Kaynak:  http://tr.wikipedia.org/wiki/Bodrum,_Mu%C4%9Fla):


Dünyanın 7 harikasından Mavsolos'un Mozolesi Halikarnassos şehrinde inşa edilmiştir. Depremler ve istilaların etkisiyle zamanla yıkılan mozolenin mermerden taşları Bodrum Kalesinin yapımında kullanılmıştır. Kaleyi 15. yüzyılda Hristiyan Şövalyeler inşa etmiştir. İnşaat 100 yıllık bir sürede tamamlanmıştır. Papa kalenin bitmesi için kalenin yapımında çalışanlara endülijans kağıtları dağıtmıştır. Bodrum şehri Anadolu toprakları üzerinde en son ele geçirilen hristiyan toprağıdır. Şehir II.Mehmet zamanında kuşatıldıysa da ancak I. Süleyman'ın Rodos Seferi sırasında ele geçirilebilmiştir. Bodrum Kalesi bugün Dünyanın en büyük 2. Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak hizmet vermektedir. 
Sualtı Arkeoloji Müzesi gezmesi çok keyifli bir müze. Çok sıcak olmayan bir yarım gününüzü sabahtan buraya ayırmanızı öneririm.
Sualtı Arkeoloji Müzesi
Kaleden çıkıp aşağı yürüdüğünüzde eğer sağ tarafa ilerlerseniz ünlü Barlar Sokağı'nı görebilirsiniz. Sokağa girmeden sağ tarafta Hadi Gari'nin hemen öncesinde harika bir tostçu var. Girişi aşağıdan ama yukarıya terasa çıkıp manzara seyrederek özel tostlarından birini yiyip ayran içmelisiniz. Daha sonra barlar sokağını uzun uzun gezebilirsiniz. Burada, her barlar sokağında olduğu gibi eğlence mekanları, restorantlar, turistik eşya satan dükkanlar ve ünlü mağazalar bulunuyor. Geç saatlerde yaya trafiğinin sıkışıp durduğuna çok kez tanık olmuşumdur. Eğer kalabalıktan hoşlanmıyorsanız burası pek size göre değil demektir. 
Barlar Sokağı gündüz
Barlar Sokağı gece
Barlar sokağında Kule Bar ve Körfez Bar, alternatif müzikleriyle gidilmeye değer yerler bana göre.

Körfez
Kule Bar
Bu sokağın bir diğer özelliği harika meyveli tartlarıyla ünlü Yunuslar Karadeniz Pastanesi. Buradan bir tart alıp deniz kenarında keyifle yemenizi öneririm.
Yunuslar Karadeniz Pastanesi

Barlar Sokağı'nı dümdüz yürüyüp yolun sonuna kadar giderseniz en son ünlü Halikarnas Gece Kulübü'ne ulaşırsınız. Açıkcası bunca yıldır hiç gitmedim, o yüzden ne desem yalan olur. Fakat Barlar Sokağı'nın içinden girdiğiniz ve gece belli bir saatte denize açılan Catamaran gerçekten görmeye değer.
Catamaran Disco
Son olarak Barlar Sokağı'nda benim aklımda kalan bir de ünlü Engin Dalyancı'nın camdan balıklarını sattığı harika dükkan. Bodrum'a özgü bu özel tasarımları görmenizi öneririm.
Engin Dalyancı


 GÜMBET

Gümbet, Bodrum'dan sonra karşınıza çıkan ilk koy. Buraya giderken yolda sağda Oasis'i göreceksiniz. Açık formuyla Bodrum'luların neredeyse tek alışveriş merkezi. İlginizi çekiyorsa ziyaret edebilirsiniz.
Oasis Alışveriş Merkezi
Tekrar Gümbet'e dönelim. Burası İngilizlerin çok rağbet gösterdiği, ve Bodrum'dan çok Marmaris'e benzeyen bir koy. Denizi taşlı ve genelde çok kalabalık oluyor. Buradaki barlar sokağı daha çok Irish Pub'lar, Karaoke Barları gibi turistlerin keyif aldığı mekanları içinde barındırıyor.


Gümbet Denizi

BİTEZ

Ünlü Bitez Yalısı, şarkıdan da anlaşılacağı gibi burada bulunuyor. Daha çok yazlıklar ve yerli turistlerin tercih ettiği ucuz otelleriyle biliniyor.
Bitez Sahili
Bitez hediyelik eşya dükkanları ve restorantlar
Şu an tam olarak nerede olduğumuzu görmeniz için haritayı tekrar paylaşıyorum:

Bodrum bölge haritası

ORTAKENT

Adı üstünde, yarımadanın tam ortasında bulunuyor. Burada Yahşi ve Aspat sahillerini görebilirsiniz. Gece hayatından çok gündüzleri yüzmeye gelenlerle kalabalıklaşıyor.
Yahşi Sahili
Aspat Beach
 Ortakent yolunda aralıklarla güzel yel değirmenleri de görmeniz mümkün.
Bodrum Yel Değirmenleri

AKYARLAR

Akyarlar'ın en büyük özelliği pırıl pırıl denizi ve dümdüz kumsalı. Sahil küçük de olsa yüzmek için harika bir mola verebilirsiniz burada.
Akyarlar Denizi

TURGUTREİS

Turgutreis pazarı
Limanı ve cumartesi günleri kurulan giyim ve yemek pazarıyla ünlü bu belde, Bodrum gibi oldukça büyük ve merkezi gezmeye elverişli. 
Turgutreis, Bodrum
Turgutreis
Turgutreis'de Camel Beach denen genişliği ve uzunluğuyla ünlü bir sahil bulunmakta. Genelde gezi teknelerinin de uğrak yeri olan bu kumsal kova kürek ile denizde oynamasını istediğiniz çocuklarınız varsa sizin için ideal.
Camel Beach


GÜMÜŞLÜK


Bu kendine özgü harika koyu, Bodrum'a geldiğinizde mutlaka görmenizi öneririm. Tepeye parkedip yokuş aşağı yaya olarak indiğiniz Gümüşlük'te sizi hediyelik eşyalar, takılar, gümüşlerin satıldığı minik bir pazar karşılıyor. 

Gümüşlük
Akşamüstü güneşin batışını seyretmek için deniz üstünden yürüyerek gidebileceğiniz tavşan adasına mutlaka uğrayın.

Daha sonra kumsala yerleştirilmiş masalarda harika bir rakı-balık ziyafeti çekin kendinize.

Gümüşlük'te sahil keyfi
Yüzmek için değil ama bambaşka bir keyif yaşamak için mutlaka uğramanızı öneriyorum.

YALIKAVAK

Yalıkavak denildiğinde aklıma perşembe günü kurulan harika pazarı, kıyıdaki güzel pastanesi, şimdilerde yeni yapılan marinası ve zorla Erdek'ten uzaklaştırılarak gittiğim Club Filipper geliyor. 


Yalıkavak marina


Tekrar haritaya dönüp nerede olduğumuza bakarsak:
Bodrum Yarımadası

GÜNDOĞAN



Gündoğan
Bu harika koyun denizini ne kadar anlatsam da boş. Dümdüz limonata gibi suyuyla sizi her zaman yüzmeye davet ediyor. Aşağıda resimde gördüğünüz halk plajı var, ama ücret ödeyerek de bir çok tesiste keyifli zaman geçirebilirsiniz.

GÖLTÜRKBÜKÜ

Türkbükü ve sahil
Aslında iki farklı kültürü içinde barındırıyor Göltürkbükü: biri Gölköy diğersi ise Türkbükü. Özellikle Türkbükü maddi imkanları yüksek hatta biraz sosyete olan insanlara hitap ediyor. Fakat geceleri sahil boyunca yürüyerek harika atmosferini tatmak için Karun olmaya da gerek yok.
türkbükü resimleri
Türkbükü'nde akşamüstü

Gece Ship A Hoy isimli mekan gidip de görülmeden dönülmeyecek bir yer.
Ship A Hoy
Ayrıca gündüzleri yüzmek için de özellikle Gölköy tarafı harika imkanlar sunuyor. Eskiden Havana olan Bianca, sosyetik isimlerin gündüzleri parti yaptığı ilginç bir mekan.


Bianca'nın hemen yanında eskiden ismi Göltur olan artık Selvi olarak bilinen sahil tesisi göze çarpabilir. Geniş çimenleri ve güzel deniziyle harika bir mekan. Ayrıca saat 17.00'de çıkan özel muhallebili kurabileyeleri yemeden sakın geri dönmeyin.

TORBA

Bodrum'un hemen girişindeki bu minik koy Özellikle yakınlarda Rixos, Kervansaray gibi ünlü otellerin bulunmasıyla ismi biliniyor. Kısacık sahilinde akşamüstü bir yürüyüş oldukça keyifli.
Torba


Açıkcası ben yazarken bile oralara tekrar tekrar gitmiş gibi hissettim. Umuyorum siz de gezi planlıyor olmasanız bile benim gibi içi açılmış, keyifli ve acil oralara gitme ihtiyacı içinde bulursunuz kendinizi.

Son olarak en sevdiğim mıknatıslarımdan biri olan Bodrum mıknatısım:

 
NOT: bodrumu seven güzel bir arkadaşın yazısı alıntıdır.Son olarak BODRUMU herkeze sevdire bilecek güzel bi yazı......