Translate

23 Ağustos 2014 Cumartesi

DUMANIMIZ

DUMANIMIZ.....




 oğlum duruşundaki bakışındaki asalete bakın..allah nazardan saklasın..
 
             Nasıl başlamalıyım bilemedim, dumanımızın hayatımıza katılışı. Şu şekilde başlıyayım o zaman, aşkım bir zamanlar Amerika da dil öğrenmeye gitti bir ailenin yanına, çok ayrıntıya girmeden ailenin evinde evcil canlılar varmış 2 kedi 1 köpek. Köpek neyse diyordu ama kediler evin her tarafında tezgahın üstünde, yemek masasında, yatakların üstünde diye hep şikayet ediyordu. Bizimki biraz temizlik konusunda titizdir ve bu durumdan nefret edip şikayet ediyordu... Demek çok büyük konuşmamak gerek yurda döndü onlara fazla dokunamayan aşkım gün gelecek çok sevecekti. Bir arkadaşımızın da british scottish cins dişi kedisi vardı ondan yavru istemiştim ama doğum yapmadan kısırlaştırdı. Bir gün aşkıma gel seni bir yere götüreceğim dedim uzatmadan dumanı gösterdim olur mu olmaz mı derken DUMAN ımız hayatımıza girdi. İlk geldiğinde hastaydı o kedilerden haz etmeyen aşkım DUMAN a elleri ile ilaç verdi veterinere götürdü ve iyileştirdi. Şu an tam 2 sene oldu geldiğinde 2 aylıktı avucumuzun içi kadardı şimdi 7 kg eşek sıpası. Biraz resimli  asil oğlumuzdan bahsedelim.













 anlamadığım bir konu ulan bu ne rahatlık hep uyu ye uyu ye bu ne güzel bi hayat insanın kedi olası geliyor.

 aşkıma bazen hayranlıkla bakıyorum zamanında elini sürmeyen şimdi duman için canını verir bir öpüyor, bir kokluyor, beraber uyurlar, duman onun kıvır kıvır saçlarında yatar. Duman bazen üzerimize yatar sanki hayat onun için akıyor kıyamassın uyusundersin ama bazen aynı pozisyonda oturmaktan felç olur her tarafın ama olsun değer uyusun oğlum...
 gözlerinin güzelliğine bak nazar deymesi...
 ulan miskinliğin böylesi adamın uyuşukluğu yüzüne vurmuş evin tek hakimi bu.

Evde ayakkabılarımız bu şekilde idi bir gün bir baktım ki ayakkabı  bağcıkları yok, sünger kısımları kemirilmiş. ne varsa ayakkabılara karşı sempati duyuyor beyefendi küçükken içine giriyordu şimdi sığmıyor. Ama şimdide sürtünüyor, kemiriyor. Neyse gene aynı lafı söylicem feda olsun,,,


Bizim oğlanın tuvaleti, o kadar çok  saygı duyuyorum ki anlatamam, biz insanlar etrafa çöp atarız, sokaklara tükürürüz, bazen tuvaletimizi bile yaparız ve bunları aleni yaparız uyaran biri olunca da sana ne lan der sataşır kavga çıkarır öküzlük yaparız. Duman kesinlikle dışarı tuvaletini yapmaz kumu var önce kumunu kazar tuvaletini yapar sonra görünmeyene kadar kum ile kapatır. Ne kadar asil bir davranış çok temiz bir canlı
Salak oğlun ne zaman annemlere götürsem babamın çiçeklerini param parça ediyor. Yazık adam onları büyütmeye çalışsın bizimki kırıyor, koparıyor veya parçalıyor. Babam bir şeyde diyemiyor canı sağ olsun  diyor sadece :)


al işte diğer çiçek yok arkadaş kızıyorum, bağırıyorum kar etmiyor. gene yapıyor gene yapıyor.
Gelelim asıl konuya beyfendinin aslında su kapı var. Ancak o su kapına su koyduğum zaman patisiyle döküyor. Bu huyundan vaz geçiremedim köpek gibi değil ki yapma dediğinde yapmasın bu yapma dediğin şeyi  yapıyor yap  dediğini yapmıyor. Musluktan su içmeye bayılıyor. Çıkıyor tezgaha çeşmeyi açın çeşmeyi açın dercesine miyavlıyor. Gerçi bizim oğlan miyavlarken normal kediler miyav, miyav der bizim oğlan cins ya kendine has huyları var ya bizim kinde çıkan ses MAV MAV
güldürüyor beni ya . Çeşmeyi açıyorum su içmeden önce suyla oynuyor.  Ben tabi başında su içsin çeşmeyi kapatayım derdi var.







 
Yukarıda gördüğünüz gibi biri babaannesindeki yeri diğeri evindeki yerlerinden sadece bir yeri
burası oturma odasındaki özel akşam üstünde güneşin vurduğu yatağı o saatlerde uyumayı seviyor. 








 Duman dedesiyle uzun uzun konuştu, dertleşti sohbet etti nası yattığını , nası uyuduğunu, ne yediğini, ne içtiğini falan konuştular.

 Şapşal oğlun bayramda babamlara el öpmeye gittik torunu el öpecek ki mama parası çıksın mama deyip geçmeyin ıslak maması, kuru maması veterineri aylık 150 tl civarında feda olsun gerçi ama külfetli o yüzden bayram harçlığı mama parası çıkar. :)





  

                 Şapşal oğlu dışarı bazen veterinere götürürken üstümü, başımı yırtıyor korkudan, ama meraklı dışarı bakmaktan, pencere kenarında oturmaktan, mahallede olup bitenden haberdar olmaktan zevk alır bayılır. Mahallenin muhtarı, üst resim İstanbul dan , alt resimler annane den Ankara dan.
bizimki mayıs ayında annanesine  ve dedesine gitti İstanbul dan canı sıkılmış yaklaşık 1,5 ay kaldı biraz onlarla olmak istemiş işte o günlerden kareler.
 






tabi ankara yı görmek değil oranın havasında nasıl uyunur onu görmeye gitmiş orada da hep uyumuş. halil dedesiyle hep oturmuş uyumular hiç kalmamış yürüyüş yapmamışlar. hep uyumuş ve yemek yemişler. :)


Oğlumu annesi bıcı bıcı yaptırmış misler gibi yapmış yazın serin serin oh maşallah oğluma.. :)

BİRKEDİ VE KADIN ARASINDAKİ 10 BENZERLİK........

1. Her ikisine de istemediği birşeyi yaptıramazsınız.
2. Bir kedi de bir kadında sevilmek istediğinde mırıldar.
3. Nankör oldukları düşünülür hep. Oysa her ikisi de son derece sadıktır.
4. Ait olmayı değil, ait olunmasını severler.
5. Kedilerin de kadınların da istedikleri zaman bakışları, kızınca tırmalamaları, bir şey istedikleri zaman şirinlik yapmaları, kesinlikle sevgiye karşılık vermeleri, bazen de sıkılınca yalnız kalıp kaybolmak istemeleri benzerlik gösterebilen durumlardandır.
6. Kediler de kadınlar da sıcak yatağı sever, ve rahatına düşkündür.
7. Hiç bir kediyi istediğin zaman yatırıp mıncıklayamazsın, anca o isterse izin verir. Dolayısı ile bir kadınıda…
8. İkisinin de sesi tizdir.
9. Her ikisi de, ilgi beklediğinde kucağa yatıp başının (saçının) okşanmasını ister.
10. Kadında kedi de sevmeyi bilirseniz çok uysal, bilmezseniz çok vahşi olabilirler. Yani
davranışlarınıza göre melek yada şeytan olabilirler.
 
İSLAM 'DA ÖZEL YERİ OLAN KEDİ HAKKINDA PEYGANBER EFEDİMİZ DERKİ...

İslamiyet'te kediler "temizlik" ile simgelenmiştir ve saygın bir yer edinmişlerdir. Hz. Muhammed'in bir kedi dostu olması Müslümanlar için bir övünç kaynağıdır. İşte kedilerin Müslümanlar'ın hayatındaki yerine dair bilgiler.

 

 
Kedi beslemek sünnettir. Hz. Muhammed, Uhud seferinde, ordunun önüne yavrularını emziren bir kedi çıkınca, kedinin başına ezilmemesi için bir nöbetçi dikip koca bir orduyu o kedinin etrafından dolaştırmış. Ve seferden döndüğünde o nöbetçiden kediyi istemiş ve sahiplenerek adını Müezza koymuş. Siyah beyaz bir Habeş kedisiymiş Müezza. Ağzının içinde üst damağında lekeleri varmış. Bu sık rastlanmayan damağında leke olan kedilerin Müezza'nın soyundan geldiği kabul edilir. Müezza, muhtemelen bir sokak kedisiydi ve Mekke'nin sıcak kavurucu çöl sokaklarından Hz. Muhammed'in ilgisi ile kurtulmuştu.
Hz. Muhammed, kedisi Müezza'yı o kadar çok severmiş ki, Müezza bir gün sedirde oturan Hz. Muhammed'in giysisinin ucunda uyuya kalmış. Her kedi dostu gibi uyuyan bu güzelliğe kıyamayan Hz. Muhammed, Müezza'yı uyandırmaktansa giysisinin ucunu usulca keserek kalkmayı tercih etmiş. Hz. Muhammed, kedisi Müezza içtikten sonra kapta kalan su ile abdest alacakken Sahabe-i Kiram Ebu Nuaym "Ya Resul o sudan kedi içti" deyince, Resulullah "Onlar en temiz ağıza sahiptirler" buyurmuş ve abdest almıştır (Hadisi Nakleden Peygamberimizin eşi Hz. Aişe).

Sahabelerden biri bir gün Hz. Muhammed'e söylemiş:
"Pis kedileri toplayıp kulübesinde bakıyor!" demiş. Hz. Muhammed o anda bir şey söylememiş. Hz. Muhammed Ebu Hureyre'yi daha sonra sokakta görmüş, bu zât bir kedi yavrusu bulmuş. Hz. Muhammed'e sahabenin söylediğini kendisi de bildiği için Resûl-ü Ekrem Peygamberimiz bir şey söyler diye, kediyi hemen hırkasının içine saklamış. Resûllah Hz. Muhammed kendisine, hırkanın altında ne sakladın demiş. Hırkayı açmış küçük bir kedi yavrusu. Hz. Muhammed yavruyu sevmiş, okşamış, ve o zâta: "Ebu Hureyre utanma, öğün. Sen kedi babasısın" demiş.
 
Bir gün namaz kılarken bir yılan Hz. Muhammed'e arkasından yaklaşmış ve Hz. Muhammed'i sokmaya kalkışmış. İşte tam o sıra oralardan geçen bir adam Hz. Muhammed'in zor anına yetişip kedisini yılanın üzerine salmış. Ve bilindiği üzere yılanın amansız düşmanı olan kedi, yılanı boğmuş. Yılanın zehirli ısırığından kedi sayesinde kurtulan Hz. Muhammed kedinin sırtını okşamış. O günden beridir de kediler sırt üstü yere düşmezlermiş.
 
 
 
 
 
ANNANESİNİN KUÇAĞINDA MUTLULUK NARALARI..... 
 
 
 
 
 
 
 
 


 

BABANNESİ  ŞAŞKINLIKLA BAKAKALDI MUSLUKTAN SU İÇİN DUMANIMIZI GÖRÜNCE AMA NE YAPSIN ....:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder